KANSERE KARŞI 12 ETKİLİ ÖNLEM!

KANSERE KARŞI 12 ETKİLİ ÖNLEM!
04 Åžubat 10:30 2023

Yaklaşık her 3 kanserden birinde…

 

En önemli 5 risk faktörüne dikkat! 

 

KANSERE KARÅžI 12 ETKÄ°LÄ° ÖNLEM!

 

Kanserin görülme oranı tüm dünyada giderek artıyor. Dünyada her yıl 20 milyon, ülkemizde de yaklaşık 230 bin kiÅŸiye kanser tanısı konuyor. Üstelik kanser en sık görülen ölüm nedenleri arasında kalp ve damar hastalıklarından sonra ikinci sırada yer alıyor. Dünyada her yıl 10 milyon kiÅŸi kanser nedeniyle hayatını kaybediyor. Yaklaşık her üç kanserden 1’inden de beÅŸ önemli risk faktörü sorumlu oluyor: Fazla kilolu ya da ÅŸiÅŸman olmak, meyve ve sebzeyi az tüketmek, hareketsiz yaÅŸam sürmek, sigara ile alkol tüketmek. Dolayısıyla yaÅŸam alışkanlıklarında yapılacak olan deÄŸiÅŸimlerle kanser riskini azaltmak mümkün olabiliyor. Öyle ki yapılan araÅŸtırmalara göre; risk faktörlerine karşı önlem alındığında kanser geliÅŸimi yüzde 30-40 gibi önemli bir oranda önlenebiliyor. 

Acıbadem AtaÅŸehir Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Hüseyin Engin, sigara kullanımının kanser için en önemli risk faktörü olduÄŸuna dikkat çekerek, “Sigara içmeyen bir toplum oluÅŸturabilirsek akciÄŸer kanserlerinin neredeyse yüzde 90’ından daha fazlasını önleyebiliriz. Sigara içmeyen bir toplumda akciÄŸer kanserinin yanı sıra baÅŸ boyun kanserleri, yutak borusu, mide, pankreas, böbrek, mesane, lösemi ve hatta meme kanseri gibi birçok kanser türünde azalma görülecektir” diyor. Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Hüseyin Engin, kanserden korunmamız için almamız gereken önlemleri anlattı; önemli öneriler ve uyarılarda bulundu. 

Haftanın 5 günü tempolu yürüyün! 

Kansere karşı korunmada düzenli egzersiz yapmak büyük önem taşıyor. Zira, düzenli ve doÄŸru uygulanan egzersizler; metabolizmayı olumlu etkiliyor, bağışıklık sistemini güçlendiriyor, fazla kilolardan kurtulmamıza destek oluyor ve stresi azaltıyor. Yapılan çalışmalarda, haftada 5 gün 30’ar dakika tempolu yürüyenlerde; meme, kalın bağırsak, rahim ve prostat kanseri daha az görülmüÅŸ. Bu nedenle haftanın iki- üç günü günde bir saat ya da haftanın beÅŸ günü 30’ar dakika yürümeyi alışkanlık edinin. YürüyüÅŸün yanı sıra yüzmek, bisiklet sürmek ve tenis gibi aktiviteler de saÄŸlığımızı olumlu etkileyen egzersizler arasında yer alıyor. 

Fazla kilolarınızdan kurtulun

Yapılan çok sayıda araÅŸtırma, fazla kilo ve obezitenin pek çok kanser türünü tetiklediÄŸini gösteriyor. Östrojen ve insülin de dahil olmak üzere, bazı hormonların kanda yüksek düzeyde olması belirli kanserlere yakalanma riskini arttırabiliyor. AraÅŸtırmalar, obezite ve fiziksel aktivite yetersizliÄŸinin özellikle meme, kolon, yemek borusu, karaciÄŸer ile rahim kanserlerine yakalanma riskini yüzde 20-25 oranında artırdığını gösteriyor. Bu nedenle saÄŸlıklı beslenme ve düzenli fiziksel aktiviteyle ideal kilonuza kavuÅŸmanız büyük önem taşıyor. 

Sigarayı hemen çöpe atın

Sigara baÅŸta akciÄŸer kanseri olmak üzere pek çok kanser türünün geliÅŸmesine yol açan en önemli etken. Yapılan bilimsel çalışmalar, akciÄŸer kanserinin yüzde 90’ının sigara ve tütün ürünlerinin kullanımına baÄŸlı olarak geliÅŸtiÄŸini ortaya koyuyor. Ayrıca sigara ve tütün kullanımı en az 10 farklı kanserin oluÅŸmasında doÄŸrudan ya da dolaylı olarak etkili oluyor. Zira sigara dumanında dört binden fazla kimyasal madde yer alıyor ve bunlardan en az 250’sinin zararlı olduÄŸu ve 50’den fazlasının da kansere yol açtığı biliniyor. 

Sağlıklı ve dengeli beslenin

Günde en az 5 porsiyon sebze ile meyve tüketin ve kanser riskini artıran gıdalardan uzak durun. ÖrneÄŸin kırmızı eti haftada en fazla yarım kilo ile sınırlandırın. Bunun yerine; balık, tavuk ve hindi gibi beyaz etleri tercih edin. Bakla, kuru fasulye, nohut, börülce ile mercimek gibi bitkisel proteinleri sofranızdan eksik etmeyin. Ä°ÅŸlenmiÅŸ tahıl ürünleri yerine tam buÄŸday, tam çavdar, tam yulafı tercih edin. Tuz alımınızı günde 2-3 gram ile sınırlayın. Mevsiminde olmayan sebze ve meyvelerde kanser geliÅŸme riskini artıran hormon takviyesi ve kimyasallar daha fazla kullanılıyor. Bu nedenle sebze ile meyveleri mevsiminde tüketin.

Etleri mangalda piÅŸirmeyin

Etleri kısa zamanda yüksek ateÅŸte piÅŸirmek gibi yöntemlerden kaçınmanız da önem taşıyor. ÖrneÄŸin mangal yöntemini tercih etmeyin. Zira piÅŸirme sırasında ortaya çıkan polisiklik aromatik hidrokarbonlar kanser riskini artırıyor. Yine de mangal kullanacaksanız etleri yakmamaya dikkat edin. Kanserden korunmak için en ideali yemekleri buÄŸulama ve buharda gibi geleneksel yöntemler ile piÅŸirmek.

Ä°ÅŸlenmiÅŸ ürünlerden kaçının

Kanserden korunmak için iÅŸlenmiÅŸ ürünlerini mümkün olduÄŸunca tüketmeyin. Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Hüseyin Engin, gıdaların dayanıklılığını artırmak için besinlerin bir takım iÅŸlemlere tabi tutulabildiklerine dikkat çekerek, ”ÖrneÄŸin iÅŸlenmiÅŸ balık ürünlerindeki polikloronil bifenil ve diÄŸer besinlerde kullanılan sodyum benzoatin kanser riskini artırabildiÄŸi yapılan çalışmalarda ortaya konmuÅŸ. Ayrıca sosis, salam, sucuk ve jambon gibi iÅŸlenmiÅŸ et ürünlerini mümkün olduÄŸunca az tüketin.” diyor.

Alkollü içecekleri bırakın

Alkol tüketimi baÅŸ-boyun bölgesi, yemek borusu, karaciÄŸer, kalın bağırsak, pankreas ve meme kanserinin bilinen sebeplerinden. Özellikle sigara ile beraber alkol almak kanser riskini oldukça yükseltiyor. Prof. Dr. Hüseyin Engin, “Alkolün alım süresi ve günlük tüketilen miktarı arttıkça kanser riski de artıyor. Ancak alkol kullanımı ile ilgili güvenli bir eÅŸik yok. Dolayısıyla alkollü içecekleri hiç tüketmemeniz en doÄŸrusudur.” diyor. 

Enfeksiyonlara karşı ‘önlem’ alın

Dünyada her beÅŸ kanserden biri kronik enfeksiyonlara baÄŸlı geliÅŸiyor. ÖrneÄŸin helicobacter pylori bakterisi mide kanserine, hepatit B virüsü karaciÄŸer kanserine, herpes grubu bazı virüsler de cilt ile rahim aÄŸzı kanserine yol açabiliyor. Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Hüseyin Engin, “Aslında enfeksiyonların çoÄŸu önlenebiliyor veya tedavi edilebiliyorlar. Dolayısıyla enfeksiyonlardan korunmak için önlem alınmalı, hastalık geliÅŸtiyse kronikleÅŸmemesi için zaman kaybetmeden bir hekime baÅŸvurulmalı.” diye konuÅŸuyor. 

Aşıları ihmal etmeyin

Kanserden korunmak için dikkat etmeniz gereken bir baÅŸka önemli nokta da ‘aşılarınızı düzenli yaptırmak’ olmalı. Risk altında iseniz veya Hepatit B’nin sık görüldüÄŸü yerlerde yaşıyorsanız, Hepatit B aşısı olmanız karaciÄŸer kanserinden korunmanız için çok önemli. Human Papilloma Virüsünün (HPV) belirli tipleri de kadınlarda rahim aÄŸzı (serviks) kanseri gibi bazı kanser türlerinin geliÅŸme riskini artıyor. Dünya SaÄŸlık Örgütü; rahim aÄŸzı kanserine karşı 9-13 yaÅŸlarındaki kız çocuklarına aşı yapılmasını öneriyor. 

Düzenli ve kaliteli uyku ÅŸart

Uykusuzluk da kanser riskini artıran önemli etkenler arasında yer alıyor. Uyku sırasında bağışıklık sisteminin güçlü olmasında rol oynayan birçok hormon salgılanıyor. Ayrıca vücutta geliÅŸen kanser hücrelerinin önemli bir bölümü bağışıklık hücreleri tarafından uyku sırasında yok ediliyor.  Dolayısıyla düzensiz ve kalitesiz uyuduÄŸumuzda hormonlar ile metabolizmamız iÅŸlevlerini yerine getiremeyince, kanserin geliÅŸme riski artıyor.   

Tarama programlarını aksatmayın 

Herhangi bir yakınma olmasa bile tarama testlerinin düzenli olarak yaptırılması yaÅŸamsal önem taşıyor. Bu amaçla 50 yaşından sonra, kansere dönüÅŸebilen poliplerin saptanması ve tedavisi için 5-10 yılda bir kolonoskopi yapılması, 30 yaşından sonra 5 yılda bir PAP Smear ve HPV DNA testi ile rahim aÄŸzı kanseri oluÅŸumu için risk oluÅŸturan CIN lezyonlarının saptanması ve tedavisi son derece önemli. Yine 40 yaşından sonra 2 yılda bir yapılacak olan mamografi tarama ile meme kanseri için öncül lezyonların saptanması mümkün oluyor.  

Kış güneÅŸine dikkat!

Son yıllarda, yetersiz D vitamini alımı ile bazı kanser türleri dahil pek çok hastalığın geliÅŸme riski arasında iliÅŸki olduÄŸu biliniyor. Prof. Dr. Hüseyin Engin, “D vitamininin en iyi kaynağı ise güneÅŸten saÄŸlanan ultraviyole ışınlarıdır. Gereksinimin yüzde 90’ı bu ÅŸekilde karşılanabiliyor. Deride D vitamini oluÅŸabilmesi için vücudun eller, kollar, bacaklar ve yüz gibi en az yüzde 25’lik kısmının 15-20 dakika süre ile güneÅŸ ışınlarının dik olarak gelmediÄŸi sabah saat 10:00’dan önce, öÄŸleden sonra 16:00’dan sonra güneÅŸ ışınlarıyla temas edilmesi gerekiyor” diyor. 

Ancak vitamin D’nin temel kaynağı olan güneÅŸin kış ayları da dahil olmak üzere fazlası ve özellikle UV ışınlarının güçlü geldiÄŸi 10:00 – 16:00 saatleri arasında maruz kalınması zararlı oluyor. “Çünkü UV ışınlarının deri kanseri ve malign (kötü huylu) melanom gibi insan saÄŸlığı üzerine ciddi zararları vardır” uyarısında bulunan Prof. Dr.Hüseyin Engin, “Bu saatler arasında güneÅŸin altında kalınmamalı, kalınması gerekiyorsa da gerekli önlemler alınmalı. GüneÅŸten korunma en iyi ÅŸekilde gölgelik yerler, güneÅŸ gözlüÄŸü, uygun giysi ve ÅŸapka ile saÄŸlanıyor. GüneÅŸ kremi de yüz ve eller gibi vücudun güneÅŸe maruz kalan kısımları için gerekli oluyor.” diye konuÅŸuyor. Ayrıca kozmetik amaçlı ultraviyole (örneÄŸin solaryum) ışınlarına uzun süre maruz kalmak da tehlikeli oluyor. 

  Etiketler


Emoji Ä°le DeÄŸerlendir

0 Mutfak Haber Emoji İnanılmaz

İnanılmaz

0 Mutfak Haber Emoji MuhteÅŸem

MuhteÅŸem

0 Mutfak Haber Emoji BeÄŸendim

BeÄŸendim

0 Mutfak Haber Emoji BeÄŸenmedim

BeÄŸenmedim

0 Mutfak Haber Emoji Üzüldüm

Üzüldüm


Yorumlar