Mevlevi mutfağı ve sufizm

Åžeb-i Arus düÄŸün gecesi demektir. Mevlevilikte Mevlana Celaleddin Rum-i’nin öldüÄŸü gecedir. Mevlana bu gecenin ölüm var diye düÅŸünülmemesini, tam tersine Rabbine kavuÅŸma gecesi olarak deÄŸerlendirilmesini ister ve bu sebeple ‘DüÄŸün Gecesi’ olarak adlandırır. Mevlana’nın vefat ettiÄŸi gece olan 17 Aralık tarihini kapsayan hafta Vuslat Yıldönümü Uluslararası Anma Törenleri olarak isimlendirilmiÅŸtir, ama halk arasında Åžeb-i Arus olarak bilinir. Åžeb-i Arus törenlerinin düzenlendiÄŸi hafta Konya bambaÅŸka bir ruha bürünür. Gidip görme ÅŸansını yakalamış olanlar, bu duyguyu yaÅŸamışlardır. İnancınız ne olursa olsun, bence hayatınızda bir kere de olsa, bu törenlere mutlaka katılın.
GitmiÅŸken Konya Mutfağı’nın parçası olmuÅŸ Mevlevi yemeklerinden tatmadan da gelmeyin. İnancınız ne olursa olsun diyorum, çünkü Hristiyan veya Musevi olmasına raÄŸmen, Mevlana’nın kabri başında iki gözü iki çeÅŸme aÄŸlayanları bizzat gördüm. İlk baÅŸta çok ilginç gelmesine raÄŸmen, sonrasında o uhrevi atmosfer sizi de içine alıyor. Buradaki asıl anlaşılması gereken, dini bir durum deÄŸil. Tamamen Mevlana Celaleddin Rum-i’nin felsefesi, insanlarda yaratmaya çalıştığı bakış açısı ve farkındalık. Mevlana okumak, Mevlana’yı anlamak için Mevlevi olmanıza gerek yok. Size katacakları tüm insanlığa gerekli özellikler. Amacımız Mevlana’yı deÄŸil, Mevlevi Mutfağı’nı anlatmak olduÄŸundan konumuza dönelim. Gerçi Mevlevi Mutfağı’nı Mevlana’dan ayrı düÅŸünmek mümkün deÄŸil. Çünkü, Mevlana’nın İlahi AÅŸk Åžiirlerinin toplandığı Divan-ı Kebir eserinde yer alan ‘Hamdım, piÅŸtim, yandım’ sözü bile, bize Mevlana’nın kendi çağı yemek kültürünü felsefesinin içine ne kadar aldığını gösteriyor. Zaten Sufizm’de derviÅŸler eÄŸitimlerine mutfakta baÅŸlar. Burada sadece yemek piÅŸirmeyi öÄŸrenmekle kalmaz, aynı zamanda insanlara sunulan yiyeceklerin doÄŸada nasıl bir çabayla oluÅŸtuÄŸunu öÄŸrenirler ve bu saygı oluÅŸturur.
Yiyeceklerin ne kadar verimli ve uygun ÅŸekilde kullanılacağı ve tüketileceÄŸine büyük önem verildiÄŸinden, aÅŸçılık Mevlana döneminde en itibarlı meslek olmuÅŸtur. Hatta ruhani bir anlamı vardır. Mevlevilikte, Yüce Yaradan’ın sunmuÅŸ olduÄŸu nimetleri piÅŸirip, kulların beslenmesine sunduklarından aÅŸçılık büyük saygı hak etmektedir. Sofraya somat, müritlere can denir. Somat adabı büyük önem taşır ve canlar tarafından hazırlanır. ÖÄŸlen ve akÅŸam olmak üzere günde iki kez yemek yenir. Tuz, somatta çok önemlidir.
YemeÄŸe tuzla baÅŸlanır, tuzla bitirilir. Kazancı Dede kazanın kapağını açınca canlar kazanı ocaktan alır ve Kazancı Dedenin duası ile somata çaÄŸrı yapılmış olur. Sufiler elleri önde baÄŸlı vaziyette kapıya gelince baÅŸlarını eÄŸerek selamlaşır ve somata öyle otururlar. Åžeyhin gelip dua etmesi ile yemek baÅŸlar. YemeÄŸe hep beraber baÅŸlanır, hep beraber bitirilir. Yemek esnasında kesinlikle konuÅŸulmaz. Mevlevilerde yemek bir nevi ibadettir, yerken nasip olan yiyecekler için ÅŸükrederler. Sufilerin geleneÄŸi gereÄŸi yemekler sade malzemelerden hazırlanır, ancak çeÅŸitlilik önemlidir. Halen Konya halkı sofralarında sufi tatlarına çokça yer verir, her yemekte Mevlana’yı anarlar. Mevlevilik, Mevlana ve Sufizm gelenek ve görenekleri ile ilgili kitaplar yazılmış, bizim buradan hepsini anlatmamız mümkün deÄŸil. Biraz da yemeklerinden bahsedelim. Mesela Mevlevi Mutfağı’nda domatesin yeri hiç olmamıştır. Kahve Payitaht’tan önce Konya’da tüketilmiÅŸtir. Tutmaç çorbası ve badem helvası -ki Mevlana’nın en sevdiÄŸi lezzetlerden biridir-bugüne kadar ilk günkü tarifini korumuÅŸtur.
Sirkencübin ÅŸerbeti hazmı kolaylaÅŸtırıcı ve sindirim sistemini temizleyici özelliÄŸe sahiptir ve sirke ile balın eÅŸit miktarda kullanılması ile yapılmaktadır. Isıyı eÅŸit dağıttığı için bakır kaplarda piÅŸirilen yemeklerden et yemeklerinde armut, ayva, erik, keçiboynuzu, hurma, incir, dut, elma, üzüm, nar gibi meyveler kullanılmaktadır. Åžerbet, reçel ve hoÅŸaf çeÅŸitlerinin tüketildiÄŸi bu dönem yemek çeÅŸitliliÄŸinde çığır açmaktadır. Av hayvanlarının ve sakatatın kullanıldığı yemekler mevcut mesela. Bostan Patlıcanda Reyhan Soslu Bıldırcın, Tike Kebabı, Çömlek Kebabı, Herise KeÅŸkek, Nohut Yahnisi, İşkembe Çorbası gibi yemekler varken; aynı zamanda Halep Dolması, Ispanak Boranisi, Pekmezli Elma Dolması, EriÅŸte, Kabak Bayıldı gibi Vejetaryen yemeklere de ulaÅŸabiliyorsunuz.
Mevlevi Mutfağı ve Sufizm anlat anlat bitmez. Siz bence bu sene olmazsa seneye, ama mutlaka bir Åžeb-i Arus’da Konya’da olun. PiÅŸman olmayacağınıza garanti veriyorum.
Cemre BİLGİN
Emoji İle Değerlendir

İnanılmaz

MuhteÅŸem

BeÄŸendim

BeÄŸenmedim
