Tasarım ve Gastronomi Sektörü Büyük Buluşmada Bir Araya Geldi

Tasarım ve Gastronomi Sektörü Büyük BuluÅŸmada Bir Araya Geldi
“Gastronomide GeleceÄŸin Tasarımları”
“Gastronomide GeleceÄŸin Tasarımları” buluÅŸması, SEKSENDOKUZ’un Kurucusu Mimar AyÅŸe Çetin ile Sosyal Gastronomi Åžefi Ebru Baybara Demir ev sahipliÄŸinde “6. Duyu” temasıyla gerçekleÅŸti. Gecede, Türkiye’nin ilk sıfır atık ekosistemine sahip mekânı Zamarot 1890’ın açılış müjdesi de verildi. Bu özel buluÅŸmaya siyaset, gastronomi, sanat ve iÅŸ dünyasından birçok önemli davetli katıldı.
24 yıldır yeme içme sektöründe etkileÅŸimi yüksek mekânlar tasarlayan SEKSENDOKUZ, “Gastronomide GeleceÄŸin Tasarımları” buluÅŸmasına ev sahipliÄŸi yaptı. 21 Eylül ÇarÅŸamba akÅŸamı gerçekleÅŸen etkinliÄŸin teması “6. Duyu” oldu. Bu özel gecede, SEKSENDOKUZ’un tasarım ve uygulamasını üstlendiÄŸi, Sosyal Gastronomi Åžefi Ebru Baybara Demir imzasını taşıyan Zamarot 1890’ın Ä°stanbul lansmanı da yapıldı.
“Gastronomide GeleceÄŸin Tasarımları” buluÅŸması, SEKSENDOKUZ’un Kurucusu Mimar AyÅŸe Çetin ile Åžef Ebru Baybara Demir ev sahipliÄŸinde gerçekleÅŸti. SEKSENDOKUZ’un Göztepe’de tarihi bir köÅŸkte yer alan merkez ofislerinin bahçesinde yapılan etkinliÄŸe; AK Parti Ä°stanbul Milletvekili ve TBMM Dilekçe Komisyonu BaÅŸkanı Belma Satır, AK Parti Ä°stanbul Milletvekili Serap YaÅŸar, AK Parti Ä°zmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, Tarım ve Orman Bakanlığı Eski Bakan Yardımcısı AyÅŸe AyÅŸin Işıkgece, GeçmiÅŸ Dönem Arnavutluk Tiran Büyükelçisi Ahmet Murat Yörük, Toplumsal GeliÅŸim Merkezi EÄŸitim ve Sosyal Dayanışma DerneÄŸi (TOGEMDER) Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Füsun Türken Uysal, Tahsin Öztiryaki, Cüneyt Asan, Dilara Koçak, Adnan Åžahin, Rıza Sönmez, Türev UludaÄŸ, Ä°brahim Demir, Murat Güllü, Ufuk Tarhan, Dilek ÅžahsuvaroÄŸlu, Erol Mütercimler gibi isimlerin bulunduÄŸu siyaset, gastronomi, sanat ve iÅŸ dünyasından birçok önemli davetli katıldı. Ebru Baybara Demir’in Cercis Murat Konağı sunum seremonisiyle baÅŸlayan renkli buluÅŸmada konuklar, ses sanatçısı Bedri Ayseli’nin müzikleriyle keyifli saatler geçirdi.
“12 bin yıllık ÅŸehir, bize hayat aÄŸacını mekâna nakÅŸetmemizi söyledi”
Mimar AyÅŸe Çetin, gecede yaptığı konuÅŸmada ÅŸunları söyledi: “Proje ilk duyduÄŸumuz andan itibaren bizi çok heyecanlandırdı. Proje sahibinin Ebru Baybara Demir gibi kıymetli bir isim olması, mekânın Mardin’de olması, ilk sıfır atık restoran projesi olması, 6. duyuyu tam da hayal ettiÄŸimiz gibi yansıtabileceÄŸimiz bir konsept yaratma ihtimali gibi unsurlar ekibimizin projeye çok heyecanla sarılmasına sebep oldu.”
Tasarıma, Mezopotamya Ovası içinde 12 bin yıldır çeÅŸitli uygarlıklara kucak açmış, farklı mezhep, etnik grup ve geleneklere ev sahipliÄŸi yapmış bir dünya kentinde oldukları gerçeÄŸiyle baÅŸladıklarını söyleyen AyÅŸe Çetin, Zamarot 1890’ın tasarım kurgusunu ÅŸöyle anlattı: “Mimari açıdan eÅŸsiz Mardin taşı ve taÅŸ iÅŸlemeciliÄŸi çıkış noktamız oldu. Ä°çine girdiÄŸimiz yapının giriÅŸ kapısı doÄŸuya bakıyor. Pencereleri kuzeye bakıyor. 1890’lı yıllarda alt çarşıya baÄŸlı olduÄŸu söylenen bina, sonrasında ev olarak kullanılmış. Yapıda Selçuklu ve Artuklu mimarisi ile yığma taÅŸ kesitlerinin öne çıktığını görüyoruz. Ä°ç bağımsız kısımda 2 adet kuyu bulunuyor. Odalarda 28 adet küçük, 13 adet büyük niÅŸ bulunuyor. Bu yapısal veriler bizim tasarımımızda özellikle dikkat edilmesi gereken alanları da belirledi.
Mardin’de birbirinden farklı inanç ve kültürler yüzyıllardır barış içinde beraber yaÅŸamışlar. Bu bizi büyük ÅŸölen masaları kurmaya itti. Uzun, kalabalık, ÅŸamdanlarla, çiçeklerle süslediÄŸimiz ÅŸölen masaları kurduk.
Bilinen efsaneye göre, Nuh tufanından yedi gün sonra Nuh Peygamber güvercini tekrar salar. Güvercin bu sefer, aÄŸzında yeni koparılmış zeytin yaprağıyla gelir. O zaman Nuh, suların yeryüzünden çekildiÄŸini anlar. AÄŸzında zeytin yaprağı tutan güvercin, o günden bugüne, ümidin, barışın, yeniden doÄŸuÅŸun sembolü olur. Zamarot 1890 Mardin de böyle yeniden doÄŸdu. Biz o zeytin dalıyla ÅŸölen masamızı süsledik. Barışı, bilgeliÄŸi, kutsallığı, bereketi sembolize eden zeytin aÄŸaçlarını mekânımızda misafir etmek istedik
12 bin yıllık ÅŸehir, bize hayat aÄŸacını mekâna nakÅŸetmemiz gerektiÄŸini söyledi. Biz bu projeyi tasarlarken kapılarımız araladık, Mardin’in gökyüzünden gelen güvercinlerini içeri aldık ve mekânımızı güvercinlerle aydınlattık. Mardin’in masalsı dokusunu daha da öne çıkarmak için yüksek ve uçuÅŸan perdeler kullandık. Sonunda ortaya çıkan mekân hem ışığıyla, hem sesiyle hem de dokusuyla hepinizi büyüleyerek içine alacak. BaÅŸka bir evrene geçtiÄŸinizi hayal ederek, zamanın hangi boyutunda olduÄŸunuzu unutturacak. Mutlaka görmeli ve yaÅŸamalısınız bu deneyimi.”
“Zamarot 1890, gastronomide kooperatif modelini hayata geçiren ilk restoran”
“1800’lerin sonunda inÅŸa edilmiÅŸ bu binayı hayallerimiz ve hedeflerimizle buluÅŸturan sevgili AyÅŸe Çetin’e ve tüm SEKSENDOKUZ ekibine teÅŸekkürlerimi iletmek istiyorum. Onların sahip olduÄŸu tecrübe ve vizyon bu zor projenin vücut bulmasını saÄŸladı” diyen Ebru Baybara Demir, 20 yılı aÅŸkın süredir Mardin’de, ÅŸehrin dinamiklerini deÄŸiÅŸtiren birçok projeyi hayata geçirdiÄŸini söyleyerek ÅŸöyle devam etti: “Cercis Murat Konağı bu adımların ilkiydi. Yıllar geçtikçe, ihtiyaçlar deÄŸiÅŸtikçe yeni projeler ortaya çıktı. Her biri, içinde yaÅŸadığım topluma, Mardin’e yeni yollar açtı. Bu süreçte ÅŸunu öÄŸrendim ki; bir toplumu deÄŸiÅŸtirmek için sözlerin deÄŸil yapılan iÅŸlerin, kanıtlanmış baÅŸarıların etkisi var. Ancak her ÅŸeyden önce en önemli konu, bir toplumun geliÅŸmesi için ÅŸehrin kalkınması gerekliliÄŸi. Bunun için yerel kalkınmanın desteklenmesi üreticisinden satıcısına, tohumunda toprağına bir ÅŸehrin tüm hayat damarlarının beslenmesi gerekiyor. Sürdürülebilir kalkınma için yerelin desteklenmesi, yerinde üretim, yerinde tüketim ve yerinde tüketime davet etmek gerekiyor. Ä°ÅŸte Zamarot 1890 bu öÄŸretilerin sonucunda ortaya çıktı.”
Ebru Baybara Demir, Zamarot 1890 fikrinin filizlenme aÅŸamasıyla ilgili ÅŸu bilgileri paylaÅŸtı: “2017 yılından bu yana canlandırmaya çalıştığımız Sorgül BuÄŸdayı geleneksel ve yerel üretimin gücünü bize göstermiÅŸti. Pandemiyle beraber yıllardır elimizde tuttuÄŸumuz geleneksel yöntemler yerelden tüm Türkiye’ye yayıldı. Geleneksel yöntemlerle ürettiÄŸimiz Halep Sabunları, Åžemim adıyla markalanıp satışa sunuldu. Bu bir sabun atölyesinin inÅŸasına, ardından e-ticaret sitesinin kurulmasına ve Topraktan TabaÄŸa Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’nin canlanmasına vesile oldu. Küçük toprağı olan ve geleneksel yöntemlerle tarım yapmaya çalışan çiftçi, ulusal pazarda yer bulamadığı ürünlerini kooperatife getirmeye baÅŸladı. Ürünler iÅŸlendi, paketlendi ve satışa sunuldu. Hem benim hem Mardin’in gözbebeÄŸi Sorgül kooperatif çatısı altında kurulan özel bir mutfakta iÅŸlenmeye ve satışa baÅŸladı. Böylece gönüllülerin oluÅŸturduÄŸu profesyonel bir yönetimle Türkiye’nin neredeyse ilk sosyal kooperatifi diyebileceÄŸimiz Topraktan TabaÄŸa Tarımsal Kalkınma Kooperatifi bugün paketlemeden mutfaÄŸa 50’ye yakın çalışanı, Sorgül, Åžemim Sabun fabrikası, e-ticaret sitesi, El Ele Elden Ele MaÄŸazası ve Atölye mutfağıyla 170’ten fazla geleneksel çiftçinin ürününü Türkiye’ye ulaÅŸtıran, hiçbir destek almadan kendine yetebilen ve kazandıran bir ekosisteme sahip oldu. Ancak kooperatif yapısı geliÅŸmesi, üretmesi ve büyümesi gereken bir yapı. Ve ÅŸimdi artık tüm bu yerel deÄŸerleri gastronomi ile buluÅŸturma vakti geldi. Topraktan TabaÄŸa Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’nin bir parçası olan Zamarot 1890 yapısından tasarımına, mutfağından reçetelerine birçok ilki sunmasının yanı sıra Türk gastronomisinde kooperatif modelini hayata geçiren ilk restoran olma özelliÄŸi taşıyor. Zamarot 1890’da ürünün ve yemeÄŸin topraktan tabaÄŸa dek uzanan serüveninde 170’ten fazla çiftçi, projenin gerçekleÅŸmesinde emek veren her bir kiÅŸi bu projenin bir parçası oldu. Zamarot 1890’ın açılışı ile 150 yeni istihdam yaratarak saÄŸladığımız faydayı daha da büyüteceÄŸiz.”
“Bir toplumun geliÅŸmesi için yerel kalkınmanın desteklenmesi çok önemli”
“Bir sosyal gastronomi ÅŸefi olarak bugüne kadar benim için önemli olan sofraya gelen her bir tabak yemeÄŸin insanların hayatına kattığı deÄŸerdi. Zamarot 1890 ise topraÄŸa, topluma, geleneÄŸe ve geleceÄŸe katmayı arzu ettiÄŸim bir deÄŸer” diyen Ebru Baybara Demir, bir toplumun geliÅŸmesi için yerel kalkınmanın desteklenmesi, yerelin yerinde güçlendirilmesinin önemine dikkat çekti.
Türkiye’de ilk kez Sorgül’ün bir restoranın menüsünde yer aldığını belirten Ebru Baybara Demir, Zamarot 1890’da sofraya gelen her sunumun yerelin en özel ürünü olduÄŸunu söylüyor. Ebru Baybara Demir, “Binada bulunan yaÄŸmur hasadı kanallarıyla yaÄŸmur suyu filtreleniyor ve kullanılabilir noktalara yönlendiriliyor. Derik’ten zeytin ve zeytinyağı sofranıza gelirken diÄŸer yandan Åžemim Sabunlarının üretimi için kullanılıyor. Böylece zeytin, sıfır atık uygulamasıyla tüketiliyor. Restoran içerisinde bulunan sabun üretim fabrikasıyla zeytinin bu enfes yolculuÄŸunu bizzat deneyimleyebiliyor, sabunların mühürlenmesine eÅŸlik edebiliyorsunuz. GeleceÄŸimiz için gıdamızda ve toprağımızda geleneÄŸi korumamız gereken bir dönemde yerel ekonominin kalkınması için bir adım attık. Topraktan TabaÄŸa Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ve Zamarot 1890 ile yaratılan bu sistemin örnek olmasını arzu ederim. Türk gastronomisinde kooperatif modelini hayata geçiren Zamarot 1890 ile yerinde üretiyor, yerinde tüketiyor ve yerinde tüketmeye davet ediyoruz” dedi.
Emoji Ä°le DeÄŸerlendir

İnanılmaz

MuhteÅŸem

BeÄŸendim

BeÄŸenmedim
