Türkiye’nin ve Dünyanın En Sürdürülebilir Mekânları

Türkiye’nin En Sürdürülebilir Mekânları
Sürdürülebilirlik kavramı, hayatımızın her alanında her geçen gün biraz daha önem kazanırken elbette gastronomi sektörü de payına düÅŸen sorumlulukları yerine getirmeye devam ediyor. Kompost yapımından güneÅŸ ve rüzgâr enerjisine, lokal ürünlerin ve üreticilerin desteklenmesinden plastik kullanımının azaltılmasına kadar birçok çevreci yöntemi kullanan ve dünyamızın geleceÄŸine yatırım yapan ülkemiz restoranlarını okuyucularımız için derledik.
Casa Lavanda Boutique Hotel & Restaurant, Åžile/Ä°stanbul
Dünya standardında bir restoran olan Casa Lavanda, mutfağında kullandığı ürünlerin pek çoÄŸunu kendi bostanından elde ediyor. Casa Lavanda’nın kurucusu ve ÅŸefi Emre Åžen, 2017 yılında yalnızca sekiz saksı ile baÅŸladığı tarımsal faaliyetlerini 2019 yılında 450 metrekare kapalı ve 1000 metrekare açık alan ÅŸeklinde geniÅŸletmiÅŸ. Åžen, reçetelerinde yer verdiÄŸi malzemeleri ilaç ve kimyasal gübre kullanmadan, geleneksel yöntemlerle yetiÅŸtiriyor. Burada da akla elbette topraÄŸa kompost yapmak geliyor. Bahçeden çıkan yeÅŸil çöpler, mutfaktaki organik çöpler ve ofis bölümünün kâğıt atıkları kompost olarak dönüÅŸtürülüyor. Bahçe ve çatılarda biriken drenaj ile yaÄŸmur suları bahçe içerisindeki gölete aktarılarak sulama için kullanılıyor. Plastik pipetlerin yerini buÄŸday sapları alıyor. Restoranın ve otelin inÅŸaat iÅŸleri ise lokal ustalar tarafından, Kandıra’dan çıkan kireç taşıyla yapılıyor. Enerjinin güneÅŸten elde edildiÄŸi Casa Lavanda’nın kurucusu ve ÅŸefi Åžen, çalışmaları hakkında ÅŸöyle konuÅŸuyor: “Tüm insanlık olarak bizden sonraki nesillere yaÅŸlanması zor bir dünya bırakma yolunda ilerliyoruz. Bunun önüne geçmek hepimizin ilk önceliÄŸi olmalı.”
Teruar Urla, Ä°zmir
Teruar, kelime anlamı olarak ‘bir mahsulün kendine özgü büyüme ortamını içeren çevresel faktörler’ demek. Toplu olarak, bu özelliklerin bir karakteri yansıttığı söylenir; Teruar da bu karakteri ifade ediyor. Urla’nın üzüm baÄŸları ve zeytin aÄŸaçları arasında kendi dünyasını yaratan bir alan… Teruar Urla’nın üzerinde durduÄŸu topraÄŸa kökleri ile baÄŸlanan mutfağının önceliÄŸi, emeÄŸini iyi mahsül üretmeye adayan üreticilerden kendi yöresine sadık ürünleri toplamak. Toprağın, suyun ve güneÅŸin tadını tariflerinde birleÅŸtiren ÅŸefinin önderliÄŸinde Teruar, lokal ve sade lezzetleri açığa çıkarıyor.
Od Urla, Ä°zmir
Od Urla’da tarifler doÄŸayı dinleyerek yaratılıyor ve mevsimlik malzemeler tarladan sofraya taşınıyor. DoÄŸanın ritmine ayak uyduran, doÄŸayı tariflerine dahil eden ÅŸef ve kurucu Osman Sezener, Od Urla’nın menüsünü tabiatın zamanlaması içinde dönüÅŸtürüyor. Yerel üretimi destekleyen restoranda Sezener, alışkanlıklarında deÄŸiÅŸiklikler yapmaya ve daimi olmak adına üretimini bilinçlendirmeye inanıyor. Od Urla ile ilgili öÄŸrendiklerimizden bize göre en kıymetlisi ise ÅŸu: “Her ÅŸeyin hızla ilerlemesi, sabırlı olmamıza engel deÄŸil.”
Sunset Grill & Bar, BeÅŸiktaÅŸ/Ä°stanbul
Ä°stanbul BoÄŸazı’nın en güzel manzaralarından birine hakim Ulus Parkı’nda konumlanan Sunset Grill & Bar, 1994 yılından beri kentin “fine dining” geleneÄŸinin en seçkin temsilcilerinden biri. Mekân, bütün enerji ihtiyacını temiz rüzgar enerjisinden elde ediyor. 2015 yılında YeÅŸil Nesil Restoran Hareketi’nin denetimlerine katılarak “YeÅŸil Nesil Restoran” unvanı kazanan ilk iÅŸletmelerden bir tanesi olan Sunset, reçetelerinde kullandığı baharatları 20 yıldır kendi bahçesinde yetiÅŸtiriyor.
----------------------------------------------------------
Dünyanın En Sürdürülebilir Mekânları
Sıfır atık ve sürdürülebilirlik konuları, gezegenimizin geleceÄŸi noktasında giderek önem kazanırken elbette gastronomi dünyasında da bu bilinç yükseliyor. Patatesin kabuÄŸundan balığın kılçığına kadar hiçbir atık çıkarmayan, dünyanın en sürdürülebilir mekânlarını sizler için derledik.
Silo
Dünyanın ilk sıfır atık restoranı olan Silo’nun içindeki miselyum sarkıt lambalar, geri dönüÅŸtürülmüÅŸ plastik yemek masalarının üzerinde salınıyor. The White Building’de yer alan restoranda hiçbir atık çıkmıyor; her ÅŸey dönüÅŸtürülüyor. ÖrneÄŸin çöpe atılacak patates kabuklarından ekmek ve mutfak artıklarından pesto sos yapılıyor. Tereyağı ve yulaf sütü gibi bazı ürünleri kendi mutfağında hazırlayan restoranda meyveli ve sebzeli smoothieler de sunuluyor. Menüsünde aynı zamanda vegan lezzetler de bulunan restoranın favori tatlılarılarından biri ise ÅŸiÅŸirilmiÅŸ siyez ve karamel ile kızarmış Siyez Dondurma. Altı adet tadım menüsü, kâğıt israfını azaltmak için projeksiyon makinesi ile duvara yansıtılıyor. Mavi Peynir Soslu Kırmızı Enginar, Kızarmış Friesian Ä°neÄŸi ve Balkabağı Dondurması, menüde yer alan diÄŸer lezzetlerden.
La Feniére
Nadia Sammut ve Ernest Do, kendilerini daha lezzetli bir dünya yaratmaya adıyorlar. Yemeklerinde glütene, rafine beyaz ÅŸekere ve süte yer vermiyorlar. Sebze ve deniz ürünlerinin ağırlıklı olduÄŸu La Feniére menüsünde sebzeli ve sebzeli-deniz ürünlü dokuzlu ile on ikili ürünler yer alıyor. Meyveler, ÅŸifalı bitkiler köylü çiftçilerden ve yerel pazarlardan; etler, keçi ve koyun peynirleri ise çevredeki çiftliklerden temin ediliyor. Menüsü günlük olarak deÄŸiÅŸen La Feniére, Fransa’nın Lourmarin köyünde yer alıyor.
Amass
Åžef Matthew Orlando’nun 2013’te kapılarını açtığı Amass, “Nordiklerin En Sürdürülebilir Restoranı” unvanını taşıyor. Åžef Matthew Orlando, sorumluluÄŸun misyon edinildiÄŸi Amass’ta çevreye her daim korumacı yaklaşıyor. Burada yarattığı reçeteleri “sorumlu lezzet” olarak nitelendiriyor. Hizmet vermeye baÅŸladığı günden bu yana atık oranlarını yüzde 75 oranında azaltan restoranda sebze ve meyve kabukları, tohumları, bitki sapları ve hatta balık kılçığı gibi atık olarak nitelendirilebilecek bütün malzemeler baharatlara, misolara veya cipslere dönüÅŸtürülüyor. Amass, geri dönüÅŸümü destekleyen tedarikçiler ile çalışması, artan suyu temizlik süreçlerinde deÄŸerlendirmesi ve böylelikle 90 litre temiz su tasarrufu saÄŸlaması, tek kullanımlık plastikleri ve sera gazı emisyonlarını azaltması, yüzde 100 organik malzemeler kullanması ile sürdürülebilirlik alanlarında öncü rolünde.
L’Arpège
Bir et restoranı olarak açılan üç Michelin yıldızlı L’Arpège’de, Åžef Alain Passard artık vejetaryen ve vegan ağırlıklı yemekler sunuyor. Passard’ın kendi çiftliÄŸinden topladığı taze ve mevsimsel ürünlerle hazırlanan L’Arpège menüsü, sezona göre deÄŸiÅŸiklik gösteriyor. Bezelye, ÅŸalgam, lahana ile piÅŸirilen kuÅŸkonmaz ve kereviz yaprağı suyunda Ravioli Trio buranın favori lezzetlerinden. Åžef Alain Passard, sebzeli salatasında ise bir hayli iddialı. Beyaz kuÅŸkonmaz, tatlı-ekÅŸi sosun zıtlığından ortaya çıkan uyum ve lavanta ile sürpriz bir lezzet sunuyor. Tatlılarda ise ÅŸekerli badem ve karamel ile servis edilen Elmalı Tart dikkat çekiyor. Ä°stiridye ve Misket Sirke Soslu Kuzu Eti, Åžarap Soslu Izgara Kalkan Balığı ve Mürver ÇiçeÄŸi Yağı ile Levrek Carpaccio menüde öne çıkan diÄŸer lezzetlerden.
L’Enclume
Our Farm’ın sahibi, ÅŸefi ve kurucu ortağı Simon Rogan, Cumbria’da yer alan L’Enclume’de 12 dönümlük Our Farm’ından elde ettiÄŸi sebzelere, meyvelere, etlere, otlara, yenilebilir çiçeklere; yerel ve mevsimlik malzemelere odaklanıyor. Böylelikle L’Enclume’deki 20 çeÅŸit tadım menüsü de mevsimlere göre deÄŸiÅŸiklik gösteriyor.
Ä°lk yıldızını 2005’te ve ikinci yıldızını 2013’te kazanan L’Enclume, bu yıl da 3 Michelin yıldızının sahibi oldu.
Petersham Nurseries Café
Bu yıl YeÅŸil Michelin Yıldızı alan Petersham Nurseries Café’nin temelinde “doÄŸallık”, “dünyaya saygı” ve “ekolojik ayak izimizi iyileÅŸtirmenin yolları” yer alıyor. Aynı zamanda organik tarımın tedarikçisi olan marka, ürünlerinin hepsini aile çiftliÄŸinden temin ediyor. Richmond’da bulunan mekân, “slow food” anlayışıyla hazırlanan, sebze ve meyve ağırlıklı bir menüye sahip. En taze mevsimlik ürünleri Ä°talyan çizgileriyle sunan Petersham Nurseries Café’nin yeni bahar menüsünde Executive Chef Claudio Milani, bezelye, limon ve ricotta ile hazırladığı Desiree Gnocchi’yi misafirlerinin beÄŸenisine sunuyor.
Emoji Ä°le DeÄŸerlendir

İnanılmaz

MuhteÅŸem

BeÄŸendim

BeÄŸenmedim
