Yanlış yapılan yöresel yiyecekler kötü imaja neden oluyor

Tweetle

24 Åžubat 15:19 2018

Anadolu Üniversitesi Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü ÖÄŸretim Görevlisi Osman Güldemir, yöresel yiyeceklerin yanlış yapılmasının gastronomi turizmini olumsuz etkilediÄŸini söyledi.
Anadolu’nun birbirinden lezzetli damak tatları, yerli ve yabancı turistleri kendine çekiyor. Her yörenin kendine has yiyecekleri ve diÄŸer kültürlerle etkileÅŸim sonucunda ortaya çıkan yeni tatlar, turizmi de bir o kadar canlandırıyor. Fakat mutfak kültüründe yapılan hem isim hataları hem de yiyeceklerin aslına uygun yapılmaması turizmde pahalıya mal oluyor. Turizmin ülkenin bacasız sanayisi olduÄŸunu hatırlatan ÖÄŸretim Görevlisi Osman Güldemir, Türk mutfak kültürünün kitlelere doÄŸru tanıtılmasının önemine deÄŸindi.

“Kısa vadede iyi olsa da uzun vadede turizme zarar”
Her kültür ögesinin ayrı ayrı bilinmesi için çalışmalar yapılması gerektiÄŸini ifade eden Güldemir, "Bizim gerçekten muhteÅŸem ögelerimiz var. Her yöremizin ayrı ayrı güzellikleri mevcut. Bunları doÄŸru aktardığımızda hem turistik olarak kullanmamız mümkün olur hem de uzun vadede ülke ekonomisine ciddi katkısı olur. Ama tabii ki bunların tanıtımları yapılırken uygulama alanına da dikkat etmemiz gerekiyor. EÄŸer yemek karakterine uygun ÅŸekilde hazırlanmamış, tekniÄŸi olması gerektiÄŸi gibi deÄŸilse o zaman da turistik olarak yemekleri kullanmamız pek mümkün olmuyor. Örnek verecek olursak, Tandır kebabını biliyoruz ama hiç tandır yüzü görmemiÅŸ. ÅžiÅŸ kebap diyor ama ÅŸiÅŸte yapmamış. Ä°ÅŸletmeler kâr odaklı olarak popülerlik saÄŸlamak için böyle ÅŸeyleri uyguluyorlar ama uzun vadede turizme zarar veriyorlar. Çünkü gelen misafirlerin büyük bir kısmı tavuk olmayan Tavuk GöÄŸsü’nü lezzetli bulup tüketebiliyor. EskiÅŸehir’den de örnek verecek olursak insanlar buraya geliyor ve çoÄŸu yerde doÄŸru hazırlanmamış Çibörek’i beÄŸeniyor. Ama usulüne uygun bir ÅŸekilde yapılmamış. Ä°ÅŸi bilen, doÄŸru Çibörek’i yiyen hatta o kültürden olanların yiyeceÄŸin hatalı olduÄŸunu tespit ettiÄŸi vakit iÅŸte o zaman sıkıntılar baÅŸlıyor. Çünkü bu ağızdan aÄŸza reklam, en etkili reklam yöntemi denilebilir. Satıcı ne kadar gazeteler, televizyon programları ya da billboardlarda uÄŸraşırsa uÄŸraşın, kiÅŸilerin birbirine ilettikleri bilgiler kadar hiçbir zaman etkileyici olmuyor. O bir iki kiÅŸiyi kötü etkilememiz, mutfak kültüründeki hatalı bir imaja yol açıyor. Bunu ÅŸöyle düÅŸünmemiz lazım. Nasıl somut olan fiziki ve tarihi kültür varlıkları veya efsaneler, doÄŸru anlatılmadığında ya da aktarılmadığında ülke kimliÄŸini tanıtmada yetersiz kalıyorsa, mutfak kültüründe de aynı ÅŸey söz konusu" ifadelerini kullandı.

“Ä°simlerin hatalı olması bile yanlışa sebep oluyor”
Yemeklerin yapımı kadar isimlerin de doÄŸru yazılması gerektiÄŸini belirten Anadolu Üniversitesi Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü ÖÄŸretim Görevlisi Osman Güldemir, konuÅŸmasını ÅŸöyle sürdürdü:
"Yakın coÄŸrafyadan örnekler verecek olursak, bu bölgede Mercimekli Mantı ya da Nohutlu Mantı var göçmenlerin yaptıkları. Tatarların bir sürü böreÄŸi var baÅŸta Çibörek. Bunun hatalı yazılması bile tanıtımda ve sunumda büyük bir yanlışa sebep oluyor. Çünkü bazı iÅŸletmelerin ’ÇiÄŸbörek’ olarak yazması, benzer iÅŸletmelerin de öyle yazmasına sebep oluyor. Uygulamada da, örneÄŸin Çibörek’in içerisinde kıyma, tuz, karabiber, soÄŸan ve su var. Basit bir içerik. Ama yapan kiÅŸi ’Ben bunun içerisine salça da koyayım, doÄŸranmış biber de koyayım, tavuk kıyması da koyayım’ diyor. Bu ÅŸekilde diÄŸer iÅŸletmeler de onu örnek almaya baÅŸlıyor. Çünkü kıyaslama iÅŸletmeler arasında çok sık yapılan bir uygulama. Onların da hatalı yapmasına sebep oluyor. Buna sürdürülebilir bir turizm için engel olmak gerekiyor. Turizm çatısı altında mutfak kültüründen de ekonomik gelir elde etmek amaçlanıyorsa dünyada doÄŸru örnekleri model almak lazım. Artık somut olmayan kültürel miraslar da tescilleniyor. Dünyada birçok ülke bu konuda iyi bir yol kat etti. Biz de yavaÅŸ yavaÅŸ buna dâhil oluyoruz."