Kahvaltı savaşlarında 2. perde

Dr. Mehmet Öz “Kahvaltıya ihtiyaç yok” dedi, tıp dünyası ikiye bölündü. Ama daha tartışmaların biri bitmeden yenisi baÅŸladı: Geleneksel Türk kahvaltısı var mı?
Uzman Dr. Ender Saraç, Dr. Mehmet Öz’ün aksine “Amerikalılar kendi bilgilerini kendisine saklasın” diyerek ‘Kahvaltıdan vazgeçmeyin’ mesajı verdi. Ancak Saraç’a göre ‘Geleneksel Türk kahvaltısı’, fırından yeni çıkmış anne böreÄŸi, dumanı üstünde çıtır çıtır simit, çörekler, gözleme deÄŸil... Saraç’ın önerdiÄŸi kahvaltı bol yeÅŸillik ve protein ağırlıklı:
“Hangi yöreye bakacak olursanız olun, illa masada bol yeÅŸillik, maydanoz, roka, dereotu, zahter, kuzu kulağı, tere vardır. Üzerine bol zeytinyağı ve limon sıkılarak tüketilir. Sofranın olmazsa olmazı ise yumurta! HaÅŸlanmış olabilir ya da peynirli büyük bir omlet yaz ise taze domateslerden yapılan bir menemen, yöresine göre çökelek, lor, çivril, keçi peyniri, yeÅŸil-siyah zeytin, sucuk ya da sucuk içi, domates, salatalık, soÄŸuk sıkım zeytinyağı ve hatta köy tereyağının da olduÄŸu bir kahvaltı sofrası. Beyaz ekmek yok, ekÅŸi mayalı 1 dilim ekmek... (sadece 1 dilim) İşte bizim geleneksel Türk kahvaltımız bu...
‘EKMEKSİZ DOYMAM’ FORMÜLÜ
Küçük bir sigara böreÄŸi, küçük bir dilim su böreÄŸi ya da bir simitin yarısı, ev yapımı küçük bir poÄŸaça... Mutlu edecekse, her gün olmamak ÅŸartıyla elbette tüketilebilir. Ama üzerine bol limonlu bir su içmeyi, gün içinde bolca hareket etmeyi, lokmalarınızı bolca çiÄŸnemeyi de es geçmeyin. Mümkünse erken kalkıp, kahvaltı sofrasında en az 45-50 dakika geçirin. Her öÄŸüne mutlaka kekik, acı biber, limon ve zeytinyağı koymaya özen gösterin. Böylelikle metabolizma daha hızlı çalışacak.”
HAFTADA 2 KEZ SAÄžLIK ÇORBASI
“Tarhana ile mercimek... Geleneksel Türk kahvaltı sofrasının vazgeçilmezi” diyor Saraç ve devam ediyor: “Åžehirli yaÅŸam bizi bir bardak kahve ile bir poÄŸaçaya mahkûm etse de siz ne yapın edin çocukluÄŸunuza, gençliÄŸinize dönün! Kahvaltınıza haftada 2 sabah çorba sokun. Bağırsaklarınız daha iyi çalıştığını görecek, gün içinde acıkmayacaksınız.”
GELENEKSEL AMA KİME GÖRE
Kahvaltı denilince yöresel yaÅŸam tarzı farklılıkları yadsınamaz! Diyarbakır denilince ciÄŸersiz, Adana denilince kebapsız kahvaltı olur mu? Saraç, onun formülünü de ÅŸöyle açıklıyor: “Kahvaltınızı hangi yöreye göre tercih ediyor olursanız olun, iÅŸin özü az yemekte. Mideyi tıka basa doldurmayın. Baharatlardan, özellikle acı biber, zahterden faydalanın. Beyaz ekmek asla tüketmeyin, ekÅŸi mayalı ürünler tercih edin. Mümkünse katmer yapın, ciÄŸeri ona sardırın.”
ÇAY MI KAHVE Mİ İKİLEMİ
Geleneksel Türk kahvaltısı denilince tavÅŸan kanı çay olmazsa olmaz! Tam da o noktada dikkat! Åžekersiz ve koyudan ziyade biraz açık 1-2 bardak demleme çay tam bir antioksidan deposu. 2-3 bardak, belki 1 çay kaşığı balla tatlandırılmış bitki çayları sıklıkla tüketilir, hem geleneksel hem de saÄŸlıklı… Kahveye gelince... Filtre, Amerikano yerine kahvaltının ardına bir fincan ÅŸekersiz Türk kahvesi sindirimi hızlandırır.
Mıhlamayı unutmamalı
* Tahir Tekin Öztan (Okan Üniversitesi GastronomiBölümü öÄŸretim görevlisi): Türkiye 7 bölge, bu da en az 7 farklı lezzet demek. Bu nedenle ‘milli kahvaltımız’ yok. Dr. Ender Saraç’ın bol yeÅŸillik tüketilen ve hamur iÅŸlerinden uzak durularak tarif ettiÄŸi mutfak saÄŸlıklı belki ama millilikten çok uzak. SaÄŸlıklı diye Egeli yaÅŸam tarzını Gaziantep’e, Adana’ya hatta Rize’ye uyarlayamazsınız. Geleneksellikten çok yöresellik önemli kahvaltıda. Ege’de piÅŸi, Rize’de mısır ekmekli mıhlama ya da hamsi kuÅŸu, Diyarbakır’da ciÄŸer, Adana’da kebap dürüm... Keteyi, gözlemeyi, katmeri, yaÄŸlı ekmeÄŸi, kavurmayı da unutmamalı. Bu kadar geniÅŸ kültürel bir coÄŸrafyada ‘Budur’ demek yanlış.
Osmanlı’da yenmiyordu
* Doç. Dr. Özge Samancı (ÖzyeÄŸin Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm BaÅŸkanı ve Osmanlı mutfağı araÅŸtırmacısı): Osmanlı’da geleneksel kahvaltı yok. Hatta 3 deÄŸil 2 öÄŸün yemek yenirdi. Kahvaltı mutfağı, geliÅŸen ekonomik ve kültürel koÅŸulların etkisiyle son 20-30 yılda epey deÄŸiÅŸikliÄŸe uÄŸramış durumda. Osmanlı’da sabah 04.00 gibi tarlaya giden çiftçi ya akÅŸamdan kalan yemeÄŸi yer ya da çorba içip sabana giderdi. Aynı alışkanlık İstanbul konaklarında ballı kaymaklı kahvaltı olarak çıkar karşımıza. Öyle ki çayın kahvaltıda yerini alması bile çok yeni. Bunlar ‘geleneksel’ olamayacak kadar yeni alışkanlıklar ve tüketim kültürünün yeni deÄŸerleri.
Aslolan ‘saÄŸlıklı’ olan
* Prof. Dr. Derya Uludüz (CerrahpaÅŸa Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı öÄŸretim görevlisi): Sabah kahvaltı etmeden evden çıkmayın. Geleneksel kahvaltıdansa ‘saÄŸlıklı’ kahvaltı önemli. Sabah kahvaltısı protein ağırlıklı olmalı. Bir yumurta mutlaka yenilmeli, yanında da süt olabilir. En güzel kahvaltı aslında menemen. Her türlü yeÅŸillik var. Protein ağırlıklı... Süt yerine bir bardak açık çay da olur. Bir dilim küçük ekmek ama karbonhidrat ağırlıklı asla olmamalı. İyi ve doyurucu bir kahvaltı için bol yeÅŸillik, peynir, zeytin ve belki biraz da hakiki bal... Ömre bedel.
Emoji İle Değerlendir

İnanılmaz

MuhteÅŸem

BeÄŸendim

BeÄŸenmedim
